Sebze ve Meyvelere Rekor Zam Kapıda! Zamdan Önce Dolapları Doldurun!
Kahramanmaraş depremi sonrası tarım ve hayvancılık sektörü büyük zarar gördü. Gıda krizi tehlikesiyle karşı karşıyayız. Yardımların hızla hayata geçirilmesi gerekiyor. Üretimde düşüş yaşandığı için fiyatlar artabilir. Tedarik sorunları yaşanabilir. Sulama mevsimi ve hasat dönemi yaklaşıyor. Bölgeye destek sağlanırsa krizi aşabiliriz.
6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve 11 ilde 40 binden fazla vatandaşın hayatını kaybetmesine yol açan felaketin ardından, Türkiye genelinde büyük çapta bir gıda krizi tehlikesi ortaya çıktı.
Cumhuriyet gazetesinde yer alan habere göre, uzmanlar yaz aylarından itibaren et ve süt ürünleri ile pamuk, özellikle domates ve diğer birçok sebzede sorunlar yaşanacağı konusunda uyarıyor. Felaket bölgesinde tarımın tekrar ayağa kaldırılması çok zor olacak ve uzun bir süre alacak. Hayvancılık sektörü büyük zarar gördü. Ülkedeki üretim potansiyelinin yüzde 10 ile 15'i bu felaket bölgelerindeki illerimiz tarafından tek başına karşılanıyordu.
Küçük İşletmelerin Durumu Belirsiz
Kaybedilen canlı hayvan sayısı ve üreticilerin maddi kayıpları tam olarak bilinmiyor. Ancak depremler ve ortaya çıkan yıkımın sadece kent merkezlerini değil, kırsal alanları da vurduğu kesin. Barajlar zarar gördü ve bu da sulama tarımı faaliyetlerini olumsuz etkileyecek. Tarım ve Orman Bakanlığı, kayıtlı üreticilere çiftçi kayıt sistemi üzerinden yardımlar sağlayacak. Ancak sadece 1-2 hayvanla üretim yapan küçük üreticilerin ve kayıt dışı faaliyet gösteren küçük işletmelerin durumu belirsiz.
Gıda Üretiminde Ciddi Zararlar
Et, süt ve diğer ürünlerin yanı sıra, sebze üretiminde de ciddi zararlar söz konusu olacak. Bir süre boyunca bu bölgeden ürün tedarik edilemeyecek veya üretim miktarı azalacak. Bol su isteyen pamuk, kayısı, mısır, domates ve diğer birçok ürünün gelecekte tedarik sorunları yaşaması muhtemel" dedi.
Acil Yardımların Hayata Geçirilmesi Gerekiyor
Uzman Çakıcı, bölgeden diğer illere göç eden nüfusun önemli bir bölümünün tarım ve hayvancılıkla uğraşan çiftçiler olduğunu belirtti ve şunları söyledi:
"Bölgedeki çiftçilerin yaş ortalaması 50-55 arasındaydı. Bu durum, üretimde büyük bir düşüş demektir. Yardımların acil bir şekilde hayata geçirilmemesi durumunda köylüler topraklarından ayrılırlarsa, tarımın tekrar ayağa kaldırılması en az bir yıl sürecektir. Bu durum, çarşı ve pazarda fiyatlara yansıyacaktır. Et, süt, sebze gibi gıda fiyatları artış gösterecektir. Bu kriz, yaz aylarında etkisini etiket fiyatlarına yansıtacaktır. Önümüzde sulama mevsimi var ve sebzelerin önemli bir bölümünde hasat dönemi yaklaşıyor. Ayrıca tedarik konusunda sıkıntılar yaşanabilir. Eğer bölgeye giriş desteği sağlanırsa, ürünleri oradan buraya getirebilir ve bu süreci zarar görmeden atlatabiliriz."